Daha merhaba demeden şöyle okkalı bir sırla başlamak istedim, bilmem neden. Şaşıracaksınız ama gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi: Para önemli bu hayatta. Bakıyorum Instagram videolarına, türlü web sitelerine, Facebook gönderilerine ya da Twitter’da paylaşılanlara da epey bir insanın keyfi felaket yerinde. Şu pandemi nanesinde hayat da dünya da değişti fena hâlde ve karavan olayı patlayıverdi. Sanki herkes bir anda karavancı oldu ve heyecan içerisinde yeni araçlar edinmeye ya da arabalarını dönüştürmeye başladılar. Ve fakat lakin, bu gelişmenin kötü bir etkisi de oldu. Zaten hayat çok pahalılanmışken, bir de ortaya böyle bir talep çıkınca fiyatlar da uçtu gitti.
Biz çok uzun yıllardır bir karavan sahibi olmayı düşleriz ve bu düşünce de hep aklımızın bir köşesinde durur. Fotoğraflarda göreceğiniz kızımla 2008 yılında altı bin kilometrelik bir Avrupa turu yapmışlığımız var ve o zamandan beri, ne zaman katılmak istediğim bir etkinlik olsa gidip arabada kalıyorum.
Kalıyorum kalmasına da yatağım kızımın tekerlek girintileri nedeniyle tam olarak açılmıyor ve pijamalarımı yer yatağında otururken giymeye çalışmak da zahmetli çokça. Mağdurum yani…
Ayrıca gece yatma saati geldiğinde yatağı yerde, üstelik kısmen açabiliyor olmak da yanında bazı sorunlar getiriyor. Öncelikle içerideki tüm eşyanın bir yerlere kaldırılması gerekiyor ve bu da her zaman kolayca yapılabilen bir şey değil.
Hep aklımızda olan karavan özlemi emeklilik zamanı yaklaştıkça giderek arttı ama zamanla gördük ki bu iş için insanların ayırdığı bütçeler mantıklı rakamların ötesine geçmişti.
Hatta ilk başta bu işle bizzat uğraşmak yerine koltukken yatağa dönüşen sistemlere baktık internetten. Son yıllardaki bu karavan çılgınlığı nedeniyle üretim yapan insanların sayısı da artmış durumda ve eskiden bulamadığımız pek çok ürünü şimdi temin edebiliyoruz. Temin edebiliyoruz etmesine de fiyatlarda sıkıntı var. Şu anda ne oldu emin değilim ama yatak olabilen Türk malı bir koltuk için 2022 Haziran’ının başına 5,500 TL gibi bir rakam söz konusuydu.
E ama her şey de para değil tabii ki ve bahsettiğim dönüşümleri kendi başına yapan pek çok kişi de var. Karşımızda duran çok sayıda örnek olunca ve bu Dene, İyi Yap uygulamalarını gördükçe bize de bir cesaret geldi ve “Yahu adamlar koca karavanı kendi başlarına yapıyorlar, biz bir yatak mı yapamayacağız!” diye düşündük ve hemen kızıma bir yatak yapmaya karar verdik.
Aklımızdaki yatağı yapabildiğimiz zaman pek çok konuda ilerleme kaydedeceğiz. Öncelikle yerde, tam açılmayan bir yatağın yarısında uyumaya çalışmaktan daha konforlu olacak. Yatak yükseldiği zaman altındaki alanı kullanabiliyor olacağız ve bir yere giderken çantaları koyabileceğimiz bir alan yaratmış olacağız. Yatağımız küçülüp büyüyebilen bir şey olacağı için kapalı hâlde kullandığımızda, arka tarafta iki üç kişinin rahatça oturabileceği bir koltuk ortaya çıkacak. Pijama giymek, pijamayı çıkarıp pantolonu ayağımıza geçirmek daha kolay olacak.
Neyse, öncelikle işi planlamak lazım.
Kızımın arka tarafında bulunan bir sepet ve buzdolabının kapladığı alan nedeniyle ve arka tarafta kızımın kapıya doğru biraz daralması sebebiyle kullanabileceğimiz en ideal boyut 180 x 80 santim olarak şekillendi. 2,75 boyunda olmam hasebiyle 180 santim benim için biraz yetersiz gibi görünebilir başta ama karavan bu, evde yayıla yayıla yatmıyoruz sonuç olarak. Ayrıca araç içi konumlanma doğrultusunda ayaklar ya da kelle sepetin ya da buzdolabının üzerine de gelebilir. Alles gut yani.
Yatağımız büyüyen ve küçülen bir yatak olacak demiştim. Bu mekanizma çok basit. Internetten çaldığım (indirilebilir hâldeydiler) ve Illustrator’da çizdiğim görsellerle bu projenin biraz daha kolay anlaşılır diye umuyorum.
MALİYETLER
İlk iş olarak, zamanında Tülay almak istediğinde engel olduğum ve dillendirmiyor olsak da o meşum günden bu yana aklımızda olan bir şeyi satın alarak başladık işe: Bir daire testere. Bu testere ailesi çok pislik. Birinin yaptığı işi diğeri yapamıyor. Mobilya yapımı ya da tahta kullanarak bir şeyler imal etmek gibi işlere niyetliyseniz ve Yutubunda hobi veya profesyonel anlamda bu işi yapanları izliyorsanız zamanla fark edeceğiniz üzere, alet edevat dünyasını sonu yok. Ben Einhell marka, TC-CS 1400 modeli testereyi 737 liraya satın aldım. Şu ana kadar epeyce memnunum ve amatör işlerin çok büyük kısmını halledeceğini söyleyebilirim.
İkinci iş projede kullanmak için beşinci elementten edinmekti. Ankara’da tahta alınabilecek yer çok değil. Siteler bize uzak olduğu için Sincan’a gittik ve sabit yatağımızın bir kısmını oluşturacak ilk parti tahtayı Sincan’dan satın alıp kestirdik. Hani ilk başta dedim ya, bu işleri çok iyi planlamak lazım diye, bizimkisi biraz tam tersi oldu çünkü iş ilerledikçe tamamladık malzemeleri. Sincan’dan aldığımız malzemeler aşağıdaki çizimde gördüğünüz kahverengi yerleri yapmamızı mümkün kıldı (biraz artanımız da var gerçi). Bir an önce ilerlemek istediğimiz için bizim balkondan söktüğümüz tahtaları da kullanmaya karar verdik ve çizimdeki mavi yerleri yapmak için herhangi bir bedel ödememiz gerekmedi.
Üst ızgaranın parçalarını yapmak için gereken tahtayı Bauhaus’tan satın aldık. 6 x 2 x 300 ölçülerindeki silinmiş tahtanın fiyatı 88,50 idi ve bundan 6 tane kullandık. Bu tahtaları kırmızı çizgilerle gösterdim.
Özetle, testereyi bir yatırım olarak değerlendirirsek toplamda 800 liralık bir tahta maliyetimiz oldu. YUH! Tahta yahu altı üstü.
Yatağımızın yüksekliği 65 santim çünkü teker girintilerini ancak bu yükseklik kurtarıyor.
Önce sabit kısmın iki ucunda yer alan parçaları kestik, araya ahşap tutkalı da sürerek iki ters u oluşturduk. Bu iki ters U’yu daha ince bir ahşap kullanarak birbirine vidaladık ve ortaya dört ayağı olan, 180 x 80 santim ebadında bir karyola (!) çıkmış oldu.
Daha sonra orta kısmının zayıf olacağına karar verip öne iki, arkaya da bir (ikinciyi koyamadık çünkü tekerlek mâni oluyor) ayak ekledik. Aslında elimizde daha çok tahta olsa alt taraftan bir çerçeve dönmek sağlamlığını artırabilirdi ama şu an öyle bir imkân olmadığı için takılmamaya karar verdik.
Bir sonraki adım hareketli kısmın ayağını oluşturmaktı. Bunu da büyük boy, üç ayaklı bir ters U olarak düşünebilirsiniz.
Döşeğin üzerine oturacağı ızgarayı hesaplamak zor değildi. Toplam 180 santim var. Izgarayı oluşturacak tahtalardan biri ön tarafta, diğeri arka tarafta sıfır olarak yerleşmeli. Geriye kaldı 168 santim. Genişliği 6 santim olan bu tahtalardan 18 tanesi yeterli olur diye düşündük ve böylece iki tahta arasındaki aralığı da 3,6 santim olarak belirlemiş olduk.
Tahtaların geleceği yerleri ölçüp işaretledik, tahtaları yerlerine vidaladık ve ana çerçeveye iki taraftan vidaladığımız bu tahtaların da genel sağlamlığa katkı sağladığını gördük.
Bu aşamada çok az bir iş kalmıştı ve açılır kısmın tahtalarını vidalayıp içte kalacak parçayı da sabitleyince işimiz bitmiş oldu.
DERSLER
* Kullanılan ahşabın ne kadar sert bir malzeme olduğu önemli, masraftan kaçmamak lazım.
* Ayaklar ve ana çerçevenin birleştiği yerler önemli, esnemelere karşı dirençli olması için bu noktaları özellikle sağlam olacak şekilde çalışmak şart.
* Hayat pahalı, hiçbir şeyi zayi etmemek ve elde olanları kullanmaya çalışmak şart.
* Parçaları vidalarken ahşap tutkalı kullanmak genel dirence fayda sağlıyor, üşenmeyin sakın.
Montajı yapmak bir günümüzü aldı ve ortaya pek çok açıdan işimizi kolaylaştırıp arabada konaklama deneyimizi daha konforlu hâle getirecek bir yatak çıkmış oldu.
İşimiz bitmedi henüz zira şu ana kadar kullandığımız döşek çok kalın. İlk fırsatta 10-12 santim kalınlığında bir sünger alıp yeni bir döşek yaptırmayı planlıyoruz.
Ayrıca yatağımız tekerlek girintisinden yaklaşık 2 santim kadar yüksek oldu ve tekerleğin üzerine gelen yere bacak koyamadığımız için o kısmın yeterince sağlam olduğuna emin değiliz. Çözüm basit, ilk fırsatta bütün bacakları ikişer santim kısaltacağız ve bahsettiğim çıkıntıya oturduğunda, yatak çok daha stabil hâle gelecek.
Belki bir zımpara ve boya işi olabilir hatta.
Bu hafta perşembe günü Konya’da Anadolu Kartalı var ve ben de fotoğraf çekmek için çarşamba akşamı Konya’da olup yatağımı deneyeceğim. Yeey!
Yatağı kırmazsam sonuçları paylaşacağım. 😊